Neresinden bakılırsa bakılsın ilginç ve güzel bir maç oldu Trabzonspor - Fenerbahçe maçı. İki takım adına da müthiş bir mücadele vardı ve maç ilk yarıda atılan gollerle 3-2 Trabzonspor'un üstünlüğüyle bitti.
Fenerbahçe için aslında çok şanssız başladı maç. İlk 10 dakikalık bölümde Trabzonspor'un oyun anlamında üstünlüğü vardı ancak kayda değer bir baskı da söz konusu değildi. Derken Mehmet Topuz sahneye çıktı ve yaptığı ters kafa vuruşuyla Trabzon'u 1-0 öne geçirdi. Santradan hemen sonra Santos'un uyuyakaldığı pozisyonda da 2. golü yedik Yattara'dan. O dakika Mert'in yerinde olmak istemezdim ancak maçın geri kalanını çok iyi idare etti Mert. Fenerbahçe tam Lugano'nun golüyle hayata dönmüş gibi görünürken yine hemen santradan sonra bir duran topta savunmanın uyuyakalması olacak iş değildi. O poziyonda 3 Trabzonlu oyuncu bomboştu ve nitekim en müsait olan Glowacki golü atmayı başardı. Stoch girdikten sonra inanılmaz hareket kattı Fenerbahçe'ye ve 2. goldeki asistiyle öncesindeki driplingi harikaydı. Bu sene büyük bir zevkle izleyeceğiz onu. Mehmet Topuz attığı golün aynısını devre sonunda kaçırınca maçın ilk yarısı 3-2 bitti. Maçın ikinci yarısı için konuşulacak pek fazla şey yok zira Şenol Güneş doğru hamleyle Umut'u oyuna alarak üstünlüğü de ele almayı başardı ve Aykut Kocaman bu hamleye karşılık veremeyince maçta Trabzonspor'un üstünlüğüyle tamamlandı.
Kadro seçimi oldukça ilginçti. Aykut Alex'i kenarda oturturken Niang ve Semih'e şans verdi ki bence doğru bir hamleydi ama Stoch neden kenardaydı onu pek anlamlandıramadım. Ayrıca Christian'a bu kadar uzun süre sabretmekte hakikaten peygamber sabrı ister. Bu adam değil Fenerbahçe'de, bu ligde hiçbir takımda oynayacak yeteneğe sahip değil. Yetenek bir kenara mücadele bile etmiyor. Kaleci Mert için söylenecek pek fala şey yok. 3 gol yemesine rağmen iyi bir maç çıkardığını düşünüyorum. Kurtardığı penaltı da gelecek performanslarına olumlu yansıyacaktır. Yıllarca Volkan Babacan'ın oynadığı maçlarda saç baş yolduktan sonra sonunda olumlu sinyaller aldığımız bir kalecimiz var.
Trabzonspor için lig başlamadan bu ligin favorilerinden diyordum ve bunu bir kez daha kanıtladılar. Hakikaten çok sağlam bir takım. Özellikle orta sahaları çok kuvvetli. Liverpool karşısında elenmelerini bekliyorum ancak elenmeleri onların hayrına olacaktır. Zira bakıldığında çok geniş bir kadroya sahip değil Trabzon, örneğin Colman gibi bir oyuncunun yedeği mevcut değil takımda. Bu nedenle sadece lige konsantre olmaları onlar için çok daha faydalı olabilir. En büyük artıları Şenol Güneş gibi oyunu okuyabilen bir hocaya sahip olmaları.
Fenerbahçe açısından çok önemli bir kayıp gözüyle bakmıyorum Trabzonspor maçına. Şu anda açık ara ligin en hazır takımı Trabzonspor. Defansın kendini acil toparlamasına ihtiyacımız var. Yediğimiz goller hakikaten olacak iş değildi. Bunlar haricinde mücadele sevindiriciydi. Geriye düştükten sonra genelde demoralize olan bir takımdı Fenerbahçe ancak oyun yapısıyla birlikte bu da değişiyor gibi. Aykut hocanın önünde hala doğru sistemi bulması için zamanı var ancak perşembe günü oynayacağımız maçın telafisi yok. Bu kadar yorucu bir maçın böylesine önemli bir eleme maçından sadece 3 gün önce oynanması bu anlamda kötü oldu.
Bir not da Niang için düşmek gerekli. Yıllardır sahip olmak istediğimiz santrafor tipi Niang. Oyunu müthiş biliyor, adam eksiltebiliyor ve pas yeteneği de yüksek. Guiza'dan sonra yerine gelen boş kaleye atsın yeter diyorduk ama sanırım Senegalli bize istediğimizden fazlasını verecek.
Perşembe günü zor bir maç oynayacağız. Paok elenmeyecek bir takım değil bizden iyi de değiller. Ancak defans böyle oynamaya devam ederse işimiz çok zor. Yine de gösterilen mücadeleden dolayı ümitliyim ve defansında kendisini toparlayacağını ümit ediyorum.
Fenerbahçe için aslında çok şanssız başladı maç. İlk 10 dakikalık bölümde Trabzonspor'un oyun anlamında üstünlüğü vardı ancak kayda değer bir baskı da söz konusu değildi. Derken Mehmet Topuz sahneye çıktı ve yaptığı ters kafa vuruşuyla Trabzon'u 1-0 öne geçirdi. Santradan hemen sonra Santos'un uyuyakaldığı pozisyonda da 2. golü yedik Yattara'dan. O dakika Mert'in yerinde olmak istemezdim ancak maçın geri kalanını çok iyi idare etti Mert. Fenerbahçe tam Lugano'nun golüyle hayata dönmüş gibi görünürken yine hemen santradan sonra bir duran topta savunmanın uyuyakalması olacak iş değildi. O poziyonda 3 Trabzonlu oyuncu bomboştu ve nitekim en müsait olan Glowacki golü atmayı başardı. Stoch girdikten sonra inanılmaz hareket kattı Fenerbahçe'ye ve 2. goldeki asistiyle öncesindeki driplingi harikaydı. Bu sene büyük bir zevkle izleyeceğiz onu. Mehmet Topuz attığı golün aynısını devre sonunda kaçırınca maçın ilk yarısı 3-2 bitti. Maçın ikinci yarısı için konuşulacak pek fazla şey yok zira Şenol Güneş doğru hamleyle Umut'u oyuna alarak üstünlüğü de ele almayı başardı ve Aykut Kocaman bu hamleye karşılık veremeyince maçta Trabzonspor'un üstünlüğüyle tamamlandı.
Kadro seçimi oldukça ilginçti. Aykut Alex'i kenarda oturturken Niang ve Semih'e şans verdi ki bence doğru bir hamleydi ama Stoch neden kenardaydı onu pek anlamlandıramadım. Ayrıca Christian'a bu kadar uzun süre sabretmekte hakikaten peygamber sabrı ister. Bu adam değil Fenerbahçe'de, bu ligde hiçbir takımda oynayacak yeteneğe sahip değil. Yetenek bir kenara mücadele bile etmiyor. Kaleci Mert için söylenecek pek fala şey yok. 3 gol yemesine rağmen iyi bir maç çıkardığını düşünüyorum. Kurtardığı penaltı da gelecek performanslarına olumlu yansıyacaktır. Yıllarca Volkan Babacan'ın oynadığı maçlarda saç baş yolduktan sonra sonunda olumlu sinyaller aldığımız bir kalecimiz var.
Trabzonspor için lig başlamadan bu ligin favorilerinden diyordum ve bunu bir kez daha kanıtladılar. Hakikaten çok sağlam bir takım. Özellikle orta sahaları çok kuvvetli. Liverpool karşısında elenmelerini bekliyorum ancak elenmeleri onların hayrına olacaktır. Zira bakıldığında çok geniş bir kadroya sahip değil Trabzon, örneğin Colman gibi bir oyuncunun yedeği mevcut değil takımda. Bu nedenle sadece lige konsantre olmaları onlar için çok daha faydalı olabilir. En büyük artıları Şenol Güneş gibi oyunu okuyabilen bir hocaya sahip olmaları.
Fenerbahçe açısından çok önemli bir kayıp gözüyle bakmıyorum Trabzonspor maçına. Şu anda açık ara ligin en hazır takımı Trabzonspor. Defansın kendini acil toparlamasına ihtiyacımız var. Yediğimiz goller hakikaten olacak iş değildi. Bunlar haricinde mücadele sevindiriciydi. Geriye düştükten sonra genelde demoralize olan bir takımdı Fenerbahçe ancak oyun yapısıyla birlikte bu da değişiyor gibi. Aykut hocanın önünde hala doğru sistemi bulması için zamanı var ancak perşembe günü oynayacağımız maçın telafisi yok. Bu kadar yorucu bir maçın böylesine önemli bir eleme maçından sadece 3 gün önce oynanması bu anlamda kötü oldu.
Bir not da Niang için düşmek gerekli. Yıllardır sahip olmak istediğimiz santrafor tipi Niang. Oyunu müthiş biliyor, adam eksiltebiliyor ve pas yeteneği de yüksek. Guiza'dan sonra yerine gelen boş kaleye atsın yeter diyorduk ama sanırım Senegalli bize istediğimizden fazlasını verecek.
Perşembe günü zor bir maç oynayacağız. Paok elenmeyecek bir takım değil bizden iyi de değiller. Ancak defans böyle oynamaya devam ederse işimiz çok zor. Yine de gösterilen mücadeleden dolayı ümitliyim ve defansında kendisini toparlayacağını ümit ediyorum.
Abi Fenerbahçe'nin salaklıklarını telafi etmesini umut ederek koca sezonlar geçiriyoruz. İnşallah bu sene daha farklı olur. Aykut kocaman'ın ortaya tamamen farklı mantalitede bir takım çıkartmaya çalıştığı aşikar, umarım bunda başarılı olur. Çünkü bu sefer ortalama bir sonuç yok bence, bu takım ya çok iyi olacak, ya dibe vuracak.
YanıtlaSilİyi güzel de bu Aykut hocanın ortaya çıkardığı bir problem değil. Bugünlere gelmemizin yegane sebebi bizzat yönetimin yanlış tercihler silsilesidir. Sonuçta Aykut hocanın da elinde sihirli değnek yok uzun zamandır Alex merkezli bir takımın oyun şablonundan onu çıkarıp onsuz yeni bir sistem kurgulamak da iki günde olacak iş değil. Gerekirse bir sezon feda edilir ama önemli olan en azından bundan sonra doğru tercihler yapılmasıdır, başarısız olunsa bile
YanıtlaSil