Tembelliğimden ve izlediğim isteksiz futboldan sonra bu maçla ilgili tek bir satır bile yazmayı bile düşünmüyordum. Benim gibi sağlam Fenerbahçeli bir arkadaşım sağolsun Paok maçı sonrası durumu özetleyen bir yazı yazmış, beni de bu zahmetten kurtarmış oldu.
Başrolde ne Avrupa ne de büyük takım tecrübesi olmayan ,ne de yıldız futbolculara sözünü geçiremeyen bir teknik direktör, saha içerisinde teknik direktörleri ne kadar tecrübesiz de olsa ona uymaları gerektiğinin farkına varamayacak kadar amatörce davranan yıldızlar, gelen yan topları olduğundan daha da tehlikeli pozisyon yaratılabilecek bölgelere uzaklaştıran savunma hattı, oyunu yavaşlatmaktan hatta ve hatta durdurmaktan bıkmak bilmeyen, ayağına gelen topların %90'ını geri pas yapan bi Christian, artık yaşlandığından mı veya Aykut Kocaman'la anlaşamadığından mı bilinmez, maçın havasından ve sorumluluktan kilometrelerce uzak bi kaptan Alex, kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda topu sağa sola çekmeyi denemek yerine gözlerini kapatıp topun kalecinin içinden geçmesini uman Mehmet Topuz, Antalyaspor maçında 2 gol 1 asistle oynadı diye bir maçta havalara giren Semih, bu takımın formasını kaldıracak profesyonelliğe sahip olmayan, sahipse bile bunu bizden saklayan bi Caner...
Gün geçtikçe daha çok sevinmeye başlıyorum Şampiyonlar Ligi'nde oynamayacak olmamıza... Bunlar bi yana, bütün kötü manzaraya rağmen ışıl ışıl parlayan Niang'a top oynatmamak adına and içmiş bi PAOK savunması... Haa, top kaleye giderken PAOK'lu futbolcunun düpedüz elini açıp topu kesmesine "çarpma" kanaati getiren ve bütün maç boyunca pozisyonlara ağzındaki düdük yerine "ateşli" PAOK taraftarlarının ıslıklarıyla karar veren hakem müsvettesini saymıyorum bile...
Bravo Fenerbahçe yönetimi, bravo Aziz Başkan... Lig şampiyonluğunu Avrupa'da başarı kazanmaktan daha büyük bi olay olarak gören, ama bi yandan da Avrupa'da başarı isteyip de ön eleme maçları zamanı gelene kadar transferi bitiremeyenlere bravo... Eeee ne demişler : " Alma Zico'nun ahını, çıkar aheste aheste ! "
Cengizhan Cengiz
Başrolde ne Avrupa ne de büyük takım tecrübesi olmayan ,ne de yıldız futbolculara sözünü geçiremeyen bir teknik direktör, saha içerisinde teknik direktörleri ne kadar tecrübesiz de olsa ona uymaları gerektiğinin farkına varamayacak kadar amatörce davranan yıldızlar, gelen yan topları olduğundan daha da tehlikeli pozisyon yaratılabilecek bölgelere uzaklaştıran savunma hattı, oyunu yavaşlatmaktan hatta ve hatta durdurmaktan bıkmak bilmeyen, ayağına gelen topların %90'ını geri pas yapan bi Christian, artık yaşlandığından mı veya Aykut Kocaman'la anlaşamadığından mı bilinmez, maçın havasından ve sorumluluktan kilometrelerce uzak bi kaptan Alex, kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda topu sağa sola çekmeyi denemek yerine gözlerini kapatıp topun kalecinin içinden geçmesini uman Mehmet Topuz, Antalyaspor maçında 2 gol 1 asistle oynadı diye bir maçta havalara giren Semih, bu takımın formasını kaldıracak profesyonelliğe sahip olmayan, sahipse bile bunu bizden saklayan bi Caner...
Gün geçtikçe daha çok sevinmeye başlıyorum Şampiyonlar Ligi'nde oynamayacak olmamıza... Bunlar bi yana, bütün kötü manzaraya rağmen ışıl ışıl parlayan Niang'a top oynatmamak adına and içmiş bi PAOK savunması... Haa, top kaleye giderken PAOK'lu futbolcunun düpedüz elini açıp topu kesmesine "çarpma" kanaati getiren ve bütün maç boyunca pozisyonlara ağzındaki düdük yerine "ateşli" PAOK taraftarlarının ıslıklarıyla karar veren hakem müsvettesini saymıyorum bile...
Bravo Fenerbahçe yönetimi, bravo Aziz Başkan... Lig şampiyonluğunu Avrupa'da başarı kazanmaktan daha büyük bi olay olarak gören, ama bi yandan da Avrupa'da başarı isteyip de ön eleme maçları zamanı gelene kadar transferi bitiremeyenlere bravo... Eeee ne demişler : " Alma Zico'nun ahını, çıkar aheste aheste ! "
Cengizhan Cengiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder